Motivasyon

Motivasyon

Motivasyon...

motivasyon değişti,
             mecra değişti,
                       kafamın içinde dekor değişti..
                             Böyle olunca düşünce değişti..

Sonuç da değişecek...
Şikayetçiyiz ya..; Ülkenin gündeminden, baskıcı yönetimden, özgürlük alanlarının itina ile islah edilişinden, ruhumuzun kurutuluşundan, hak’tan hukuk’tan, falan.. İsyanın cephede göğüs göğüse yapılanı makbul sanıyorduk.. Elimizdeki gücün farkında bile değilmişiz! İyi işlere duyulan açlığın nasıl büyüdüğünü göremedik. Çünkü dikkatimiz dağılmıştı, teslimiyet ele geçirmişti, ölmüştük, ölülerimiz ufak ufak karaya vurup durmaktaydı..
Anlamıyorduk...

Özgürlük için sokaklara çıkmak eskidendi arkadaşlar, bu yeni bir çağ, sokakta sağ kalamayız, oysa sağ kalmamız lazım bizim!!  

Orta sınıfın, korkak ve kayıtsız kalabalıkların ezici bir sayıya ulaştığı zamanlarda, üstelik aldanmanın dibine çökmüş bir toplumda yaşıyoruz.. 
Beklentiyi yüksek tutmayın diye söylüyorum...
Ama şimdi, anlatıcının anlatacakları her şeyden önemli. Anlatıcı olmak gerekiyor. Anlatıcı olmanın anlamını konuşacağız önce! Görsel ve yazılı imkanları kullanarak  arzu uyandıranı canlandırmamız lazım. Çünkü en sığ insanın bile, cüretkarca, küstahça bir nasiplenme talebi var?! Neden mi? Sanattan, estetikten, felsefeden hatta.., sosyal medyada dolaşan bunca ucuz klişenin sebebi ne sanıyorsunuz?! Burada fırsatlar saklı..

Yani anlamayana, anlayamayana, anlama hakları elinden alınmışlara yapıp göstermeli! Kaliteli iş üretmeliyiz, öğretici-didaktik yaklaşımlar değil, özgür olmanın sonuçlarını gösteren, estetik kaygının, bireyselliğin, eşitliğin, eğitimin, ve ısrarlı çabanın sonuçlarını göstererek kenara çekilen. Umulur ki sahneye çıkaracaklarımız beğeni kazanmakla kalmasın, özendirsin, hatta kurtuluş vaad etsin... 

Öyleyse, anlatıcının, dinleyici bulması gerek! Dinleyici-izleyici olmadan olmaz! Tam da bu nedenle, yapacağımız işi kibirle yapamayız, zaten ölmüşüz, bir kaç tane eski tohumdan dirileceğiz madem, kibirle olmaz, düşmanlıkla olmaz, taze hislerle ancak.. Ama öfke bizim, öfkelenmeye hakkımız var, kötüye kötü diyebiliriz hiç duraksamadan.. Meselemizin insanlarla değil, onların ürettikleriyle ilgili olduğunu unutmadan, unutturmadan..

İş üreteceğiz, İŞ! Hepsi bundan ibaret...

“Dekor” ne kadar karanlıksa, o kadar küçük bir ışık yetecek.. Üzerine düşen, az ışıkla çok etkileyici görünecek iyi iş, çünkü onu asıl öne çıkaran arkasındaki karanlıktır.. Biliniz ki, karanlık bizim için çalışmaktadır..

İçinde yaşadığımız gariplikler çağı, bizim dekorumuzdur, onu olduğu gibi ele alacağız..

Düşünce ancak böyle değişebilir.. Karanlığı, içinde debelendiğimiz yerden, bir sahneye dönüştürebilirsek eğer.

Ve düşünce değişirse sonuç da değişir.. Yani ortaya çıkacak İŞ de değişir...

İşte uzun zamandır alamadığım derin nefesi böyle aldım.

Daha yeni başlıyoruz..


MİKa
29 Kasım 2018

Author’s Posts

  • Kimim ben ve yerim neresi?

    Etrafı şen şakrak kalabalıkla çevrili olanların cevaplayacağı soru bu değil, onlarınki farklı..
    Ama;
    Popülizm ...

    Ağu 20, 2024

  • Hakikat Travması

    “Gerçek” le karşılaşmanın neden bir travma olduğunu düşündün mü hiç? Günlük hayatın o küçük ve incitmeyen ger...

    Şub 27, 2024

  • Sorgu

    Merhaba. 
    Bu bir sorgulama yazısı olacak. Kendimizi elbette. 
    Ergenlikte nasıldınız? 
    Serser...

    Şub 15, 2024

  • Gürültünün Kaynağı

    Birinci bölüm: İnsan… Ya şu televizyonu kapatsana, seyretmiyorsun bile! Ses olsun diye açıyorum bilmiyor musun? Adam haklı,...

    Eyl 19, 2023

  • Gündem Yorgunu...

    ...

    May 29, 2023

Related Articles

Bir Damla Gözyaşı Tomurcuklanır

Bir Damla Gözyaşı Tomurcuklanır

Bir Görüntüye Bakmaktasın

Bir Görüntüye Bakmaktasın

Yağmurlu Günlerin Sırrı

Yağmurlu Günlerin Sırrı