Bir Sürü Kavga Var...!
Bir sürü kavga var, bitirilmemiş. Hepsi köşesinde bekliyor, alev alsalar üstüme çullanacaklar. Ama bugünlük benden pas. Varlıklarından haberdar, sessizce geçeceğim önlerinden aldırmadan. Çünkü bugün, burada, olana bitene müteşekkir ve sulh içindeyim, uzay zamanda küçücük bir parçasıyla sarındığım sonsuz evren ile.
Bugün içimden serin, ılık bir esinti geçiyor. Sanki dünya transparan, seni de görüyorum, kaderin, telaşlarına gülümsediği diğer herkesi de. Olan biten, olup bitmekle kalmıyor, ilahi üç boyutlu bir matriste yerli yerine oturuyor tık diye her şey.
Demek böyle işliyormuş büyük düzen diyorum kendi kendime. Hiçbir şeyin önemi kalmadı artık, bitirilmemiş kavgalarım yarım kalabilirler, bütün cevap haklarımdan vazgeçiyor ve teslim oluyorum gönül rızasıyla.
Bugün, burada şahitlik ediyorum, herşeyin aslında tastamam olduğuna, ne bir eksik, ne bir fazla…
Bugün içimden serin, ılık bir esinti geçiyor. Sanki dünya transparan, seni de görüyorum, kaderin, telaşlarına gülümsediği diğer herkesi de. Olan biten, olup bitmekle kalmıyor, ilahi üç boyutlu bir matriste yerli yerine oturuyor tık diye her şey.
Demek böyle işliyormuş büyük düzen diyorum kendi kendime. Hiçbir şeyin önemi kalmadı artık, bitirilmemiş kavgalarım yarım kalabilirler, bütün cevap haklarımdan vazgeçiyor ve teslim oluyorum gönül rızasıyla.
Bugün, burada şahitlik ediyorum, herşeyin aslında tastamam olduğuna, ne bir eksik, ne bir fazla…
Fotoğraf : Tahsin Başbuğa
İşte sesler de sustu. Dünya yörüngesinde yavaşladı iyice. Zaman durdu duracak… Herkes beni bekliyor… Belki de ölüm anıdır bu, diye geçiyor hızla aklımdan. Peşi sıra gelecek olanı kutsayan, kutlu bir ölüm… Beni bekliyorlar…!
Büyük acılardan uyanışlar böyledir diyor uzaklardan bir ses. Dönüp bakmaya bile gerek yok, haklı olduğunun farkındayım. Kim bilebilirdi değil mi? Eğer ölüm böyleyse ölmeye razıyım, çektiğim acının yanında cennete kavuşmak gibi. Ateşli bir hastalıktan, günler süren titreme nöbetlerinden sonra, içim temizlenmiş, ak pak olmuşum da, sıcak bir çorbayla ödüllendirilmişim gibi.
Fotoğraf : Tahsin Başbuğa
Şimdilik kimse bana dokunsun, kimse benimle konuşsun istemiyorum. Konuşmaya gerek yok.
Her şey olması gerektiği gibi oldu. Sessiz kalmalıyım. İstediğim tek bir ana tutunmak ve sonunda içine döküldüğüm huzur okyanusunda sırt üstü uzanmak, kendimi akıntıya bırakmak. Dışardaki kavga sürsün, ben hem içerdeyim hem dışarıda.
Sessiz kalmalıyım. Bir ölü gibi sessiz kalmalıyım. Hem öldüm ben! Büyük bir parçamı gömdüm az önce. Geriye kalandan büyüyeceğim tekrar, tekrar kollarım, bacaklarım çıkacak, yeniden adımlar atacağım. Şimdilik, bırakın beni, ağlayacağım.
Her şey olması gerektiği gibi oldu. Sessiz kalmalıyım. İstediğim tek bir ana tutunmak ve sonunda içine döküldüğüm huzur okyanusunda sırt üstü uzanmak, kendimi akıntıya bırakmak. Dışardaki kavga sürsün, ben hem içerdeyim hem dışarıda.
Sessiz kalmalıyım. Bir ölü gibi sessiz kalmalıyım. Hem öldüm ben! Büyük bir parçamı gömdüm az önce. Geriye kalandan büyüyeceğim tekrar, tekrar kollarım, bacaklarım çıkacak, yeniden adımlar atacağım. Şimdilik, bırakın beni, ağlayacağım.
Kelimeler sustu,
evcilleştirilmiş acılar yerlerine kaçıştılar,
eski dünyada yaşananlar eski dünyada kaldı,
artık yapayalnızım,
artık yoksun,
buna alışmam gerekecek…
evcilleştirilmiş acılar yerlerine kaçıştılar,
eski dünyada yaşananlar eski dünyada kaldı,
artık yapayalnızım,
artık yoksun,
buna alışmam gerekecek…