İktidara gelebilirsiniz, mümkünmüş gördük! İktidarda uzun süre kalabilirsiniz, o kadar uzun ki birikmiş bütün intikamları almaya yetecek kadar. Alıp satabilir, ekonomik başarılar kazanabilir, rahatça zenginleşebilirsiniz, siz eski dindarlardan değilsiniz zira.. Peşinize takılan bedavacılar, yancılar yüzünden olduğunuzdan daha kalabalık görünebilirsiniz.. Sorununuz bu, düşünce sizden kaçıyor, etrafınızda toplananlar beleşçilerdir..

Fakat bedavacılar ve yancılar size yetmeyecek..

Doğa, beleşçileri sevmez...

Doğal düzenin sevmediği diğer şey de, sistemin bütününde merkezi bir denetleyicinin varlığıdır...

Tabiat, merkezi düzenleyici çalıştırmadan örgütlenme meydana getirmeyi öğrenmiştir. Doğada çeşitlilik esastır, mevcut her şey birbiriyle etkileşir, fakat işleyen süreçlerin hiçbiri tüm sistemin denetimini ele geçirmez ve diğerlerine ne yapması gerektiğini dikte ettirmez. Doğal sistemlerin evrimleştiği zemin böyle bir zemindir.

80 yıl kendini savunabildi Cumhuriyet.. Bütün yollar denendi, bütün hatalar yapıldı, bütün bedeller ödendi.. Yasını sonra tutarız...

Bugün kutlama yapacağız, ortada kutlanacak bir şey var.. İktidara geldikten 14 yıl sonra Osmanlı'nın mirasına ulaştılar! Ülke yeniden bir "hasta adam", hisse senetleri küresel risk iştahıyla alınıp satılsa da, ülke ateşler içinde, ülke sendeliyor...

Anomali büyüyor.. Dış politika içerde yaşayanların üzerine çöktü, hem ABD hem Rusya hem de Almanya ile kavga ediliyor, bu iş nasıl olacak? Hareket alanı kalmadı, sınırlarımızın içinde hapsolduk, nasıl olacak? Terör bir idi iki oldu, PKK yetmedi Daeş çıktı, nasıl olacak? Yüksek cari açıkla aşırı tüketiyoruz, nasıl olacak? Turizm gelirleri hızla kaybediliyor, nasıl olacak? Demokrasiden uzaklaşıyoruz, hukuktan uzaklaşıyoruz, ülkenin kurumları tek kişiye bağlandı, sadece "O" konuşuyor, o'nu dinliyor, o'nu görüyoruz..., nasıl olacak? Medya kapatıldı, akademisyenler cezalandırıldı, askerler tövbekar, laikler ev hapsinde.. Aykırı fikir yok, yeni fikir yok, çözüm önerisi yok, geleceğe dair umut yok.. Şehit cenazeleri sayı tahtası'ndan takip edilebiliyor.. Anomali büyüyor...

Elbette yapılanlar var! Aman hakları yenmesin! Hızlı tren mesela, duble yollar, en önemlisi kentsel dönüşüm, imar rantları, unutulmazlar arasında TOKİ.. Dağıtılan yardımlar, hayırlar hasenatlar, havuzdan taşanlar.. Elbette yapılanlar var, ama hesap basit, yapılanlar durumu kurtarmaya yetmeyecek..

Anomali büyüyor, üstünü örtmek zorlaşıyor, biliyorlar..

Düşün!

Gezegenlerden bir gezegen, kozmos'un ona ait köşesinde serpilir, farklı soğuyan evrenler kümesinden birinde..  Kütle çekimi, temel kuvvetler, kütleler, spinler, temel parçacıkların yükü,.. hepsi bir biçimde işlemeye başlar.. Doğru koşullara sahip bir parçasında uzay boşluğunun, 80 milyar ışık yılı çapındaki baloncuğumuzun içinde.. Mavi gezegen'in rahmine insan düşer...

Büyük kısmı karanlık ve boş görünen (% 95'i karanlık madde ve karanlık enerjiden oluşmaktadır) bilinen evrene baktığımızda son derece sıra dışı bir durumdur...

İnsan!

İnsan kuyruğunu kaybettikten, iki ayağının üzerine kalktıktan sonra olaylar hızlanmış görünüyor.. Kozmik ölçek için kısa, ama insanlık için uzun bu yolda, hep beraber, kader birliği içinde seyrediyoruz..  Bütün bunları niye söylüyorum, bildiğiniz bütün normalleri atın diye, çünkü gözlemlenen had safhada sıra dışılıktır..

İnsan canlısına arada hatırlatmak gerekiyor. Aksi takdirde yaşanan her şeyi sinir bozucu derecede normalleştirme eğilimindedir. Ki bu özelliğini, evrimin başarılı bir evladı kimliğiyle adaptasyon ilkesine borçlu olabilir.

Normalleştirdiklerimize bakarsan hepsi birbirinden tuhaf! Başımızı içine gömdüğümüz mikro dünyamız mesela! Kendisini şaşırtıcı derecede normalleştirme yeteneğine sahip  AKP anomalisi içinde dibe çöküyoruz.

14 yılda nasıl bir özgüven güven geliştirdiğini görememişiz meğer, daha dün ekonomi yorumcuları kanal kanal anlatıyorlardı AKP'nin içindeki dava arkadaşlığını, "onlar konuşurlar ve çözerler" diyordu neredeyse tamamı. Verilen tepkiye bakılırsa PİYASA görememiş sendeki özgüven patlamasını.. PİYASA gafil avlandı...

Ve Türkiye MHP olağanüstü kongresini konuşurken, başka bir kongreye uyandı. Hala bir demokraside yaşadığını düşünmekten hoşlananlar küçük dillerini yuttular. Yabancısı yerlisi şimdi hep birlikte izleyecek, senin neleri göze aldığını. Sn Davutoğlu'na teşekkürler, çünkü varlığı ve verdiği belli belirsiz işaretler, çağdaş demokrasiye tekrar yönelme umutlarının korunmasına yol açıyordu. Artık manzara bütün açıklığıyla ortaya çıkmıştır.

Ülke ne pahasına olursa olsun, dönüştürülecektir..

Muhtemelen "DAMAT" başbakan yapılacaktır. Fiili başkan kendine çok güvenmektedir, bugüne kadar benzer operasyonları tereyağından kıl çeker gibi yapmıştır. Piyasa dediğin nedir ki, önce dalgalanır sonra durulur, ülke yaşamıştır bunları, dolar yükseldiği gibi düşmüştür.

Delegeye denilecek ki, bakın gördünüz yetmiyor, seçmene denilecek ki gördünüz yetmiyor, bize mutlakiyet lazım. Polis yetmedi, savcılar yetmedi, MİT yetmedi, valiler yetmedi, HSYK yetmedi, güdümlü basın yetmedi, muhtarlar yetmedi, yetmedi yetmeyecek.. Bunlar yetmediyse aradığınız mutlakiyettir.. Bir tek Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası'nın bağımsızlığı idiyse sizi rahatsız eden, o kolaydı, yeni başkan faizi düşürmeye başlamıştı, daha fazlasına da ikna edilirdi.