Birinci bölüm: İnsan… Ya şu televizyonu kapatsana, seyretmiyorsun bile! Ses olsun diye açıyorum bilmiyor musun? Adam haklı, diğer sesleri bastırmak istiyor.. Mesela pencerelerden içeriye hücum eden düğün alayının cümbüşünü, korna seslerini, ambulans sirenlerini, apartmanda süre giden tadilatların tam durdu dediğinde yeniden başlayan beyin delici matkabını, üst kattaki komşunun yırtıcı kavgasını, çocuk ciyaklamalarını, kulaklarımıza saldıran bütün o destursuz sesleri… “Ses” düşünceyi sabote eder.. İşin profesyonelleri gayet iyi bilirler...“Gürültünün” değerli bir işkence aracı olmasının sebebi bu! Yani insanı kendi düşüncelerini duyamayacak hale getirmek.. Yani masum değildir, asla olmamıştır... “Öfke” daha masumdur, bir faili vardır çoğu zaman, bir sebebi de..
All Stories
Dilin dönmediği, hiç güneş görmemiş bir kuytunun aniden yüzeye vurması gibi derinden, beklenmedik ve sarsıcı, çarpıp geçen bir hal çöktü üstüne, sırf bu hal yüzünden değişecekti, eşsiz kılacaktı onu, olanlar! Yaşam önünde reverans yaparken, yeryüzünün tüm oyuncuları açılıp geçmesine izin vereceklerdi. Ne yazık ki seyircisiz yaşanacaktı olanlar; Bir “o”, bir de küçük öteki.!
Sert adamdı, bu konuda onu tanıyan az sayıdaki insanın kafasında şüpheye yer yoktu. Senelerdir öldürüyordu, artık her şey rutine binmiş, neredeyse tavsamıştı. Ama öldürmenin ona sağladığı büyük güç vazgeçilemezdi, sihir gibi! İlk defa karşılaştığı insanların bile bir adım geri durmalarına yol açardı. Farklı bir haldi onunkisi! Çünkü insanlar, başkalarının hayatını çırpınan bir kuş gibi elinde tutmaktan hoşlanan bu adamdaki gizi çözemeseler bile büyük bir terslik olduğunu hemen anlarlardı. Esasen, yürüyen bir ölüydü, hayatta olduğunu ancak bir orgazm gibi yükselen öldürme fiilinin içindeyken anlayabiliyordu!
Çöp toplayıcısı kılığında bir katildi..
Günlük hayatta gülümsemek istemezdi, kirli dişleri göründüğünde insanların daha çok korkacağını bildiğinden, ve en sonunda gülümsemeyi unutmuştu. Oysa çocukluğundan kalma çok hoş bir gülümsemesi vardı, yüzü bir anda çarpılır, aniden sevimli bir ihtiyara dönüşürdü. Eğer bu halini gören olsaydı yani!